Osmanlı’da bir şehir olan Filibe, yaşadığım coğrafya gereği birçok ailenin köklerinin orada olduğunu bildiğim bir şehir. Tarihi çok eskilere dayanan kent Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerini görmüş. Gezimiz esnasında her döneme ait eserleri görme fırsatı bulduk.
Bulgaristan'ın büyük şehirlerinden biri olan Plovdiv M.Ö. IV. yüzyılda Büyük İskender'in babası olan 2. Philip yani Kör Philip tarafından kurulmuş. Trakya'ya sefere giderken Filibe halkı kendisine yardımcı olduğu için o da minnetini buraya tarihi bir şehir kurarak göstermiştir. Bu yüzden de ismi Filibe olarak anılmış.
Filibe 1.Murat zamanında fethedilmiş. Kuzey Ege ve Trakya’da yaşayan Türklerin bölgeye yerleştirilmesiyle oraları yurt edinenler şehre kendi kültürlerini de mimarisiyle beraber taşımışlar. Kenti gezerken bu izleri görüyorsunuz.
Plovdiv 2019 yılında Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiş.
Cuma Camii
Merkezde Roma Stadyumun hemen yanında yer alan cami I.Murat zamanında yaptırılmış. Bu sebeple Hüdavendigar cami diye de bilinmekte. Günümüzde kullanılan caminin duvarlarından birinde güneş saati bulunuyor.
Roma Stadyumu(Philopopolis Antik Stadyumu)
Antik Roma döneminden kalan yapı merkezde, Knyaz caddesinin başında yer alıyor. Burada 3 boyutlu Antik Roma dönemini anlatan bir sinema gösterisi ücret karşılığı izlenebiliyor.
Knyaz Aleksandar 1 Caddesi
Sağlı sollu alışveriş dükkanları, kafeteryaların bulunduğu trafiğe kapalı caddede insanlar huzurlu, güvenli bir şekilde gezerken, şehirdeki insan profili ile ilgili de fikir edinebiliyorsunuz. Zira caddede turistlerin dışında gezintiye çıkmış kent insanlarını görebiliyorsunuz. Caddenin sonu Meriç nehir kıyısına çıkıyor.
Cadde boyunca ilerlerken kentin 2019 Avrupa kültür başkenti ilan edildiğini gösteren bir görselle (Together logosu) bunu vurgulamışlar. Bu görsel tiyatro merdivenlerinin başlangıcında yer alıyor. Burada daha önce yaşamış olan caddenin delisi olan Milyo’nun heykeli de var.
Eski Şehir
Cuma caminin önünden ilerleyerek yürüyoruz. Yol boyunca iyi restore edilmiş eski binaların önünden geçerek ilerliyoruz. Eski şehir bölgesinde birbirinden güzel binalar, sanat galerileri, sokaklar sizi bekliyor.
Gezi esnasında Balabanov evi önünden geçiyoruz. Bu ev eski Filibe evlerinden olup, restore edilmiş ve ücret karşılığı gezilebiliyor. Bu eve benzer pek çok evin yanından geçiyoruz. Arnavut kaldırımlı sokakta yürürken çok farklı nostaljik bir hava yaşanıyor.
Antik Roma Tiyatrosu
Dünyanın en iyi korunmuş antik tiyatrolarından biri olarak kabul ediliyor. Günümüzde de sanatsal gösterilerde kullanılıyormuş. Gezmek için içeriye girmeye gerek kalmadan dışarıdan da görülebiliyor. Giriş ücretli.
Tanrının Kutsal Annesi Dormition Katedrali Kilisesi
Antik bir kapıdan içeri girilen kilisede fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söyleyebilirim. Kentin yedi tepesinden biri olan Nebet Tepede yer almaktadır.
Eski şehirde ilerlerken yol boyunca pek çok binanın dış cephelerini süsleyen grafitiler, sanatsal çizimler dikkatimizi çekti.
Plovdiv’e gelince pizza dükkanlarını çokça göreceksiniz. Börek satan dükkanlardan da bahsetmeliyim. Çok lezzetli böreklerinden yemenizi tavsiye ederim.
👏👏