Karadeniz’in incisi tabirini sonuna kadar hak eden Trabzon ilimiz hem doğal güzellikleri hem de tarihiyle ziyaretçilerini kendisine çekmeye devam ediyor. Yıllar içinde maalesef pek çok doğal güzelliği yok etmeyi başaran insanoğlu, Trabzon’u da pas geçmemiş. Her geçen yıl artan betonlaşma sebebiyle, o muhteşem güzellikteki Uzun Göl manzarası mazideki tablolarda kalan bir görüntü artık. 2018 yılının Ağustos ayında ziyaret edebilme fırsatını bulduğumuz Trabzon, gezilmesi gereken yerler listemizde yer alıyordu.
Trabzon ilimiz 1461 yılına kadar Trabzon- Rum Devlet’ine başkentlik yapmış. Osmanlı Devletinin burayı almasından sonra şehir Osmanlıya hizmet etmiş. Kanuni Sultan Süleyman’ın da doğum yeri burası.
Gezimize ilk olarak Ayasofya Kilisesi’nden başlıyoruz.
Ayasofya Müzesi
Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatoru Kralı 1. Manuel tarafından yaptırılmış. Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiş. Sonraları farklı amaçlarla kullanılıp, günümüzde 1960'lardan beri müze olarak hizmet vermektedir. Burası şehri kuşbakışı görebileceğiniz tepe üzerinde yapılmış. Etrafında alışveriş yapabileceğiniz özellikle gümüş eşyaların, takıların alınabileceği dükkanlar bulunuyor. Bu dükkanlarda Trabzon’a has teknikle yapılan gümüş takılarını göreceksiniz. Halk arasında Trabzon işi diye bilinen Kazaziye tekniğini de öğrenmiştik.
Uzun Göl
İki dağın arasında adeta saklı bir göl. Tüm yapılaşmaya rağmen güzelliğini korumaya çırpınıyor diyebilirim. Hangi açıdan fotoğraf çekelim diye uğraştığımız güzellikteki Uzun Göl’ü görmeniz için seyir tepesi de yapılmış. İster kuşbakışı görün, isterseniz kenarında olun, her açıdan görülmeye değer bir göl. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim burayı Araplar doldurmuş diyebilirim. Yapılaşmanın nedeni biraz da bu durum gibi duruyor.
Lustra Yaylası
Buraya Uzun Göl’den başlayan bir yolla 8km.lik mesafeyle minibüslerle tırmanarak varılıyor. Bulutların aşağıda kaldığı, yerden 1750 metre yükseklikteki yaylaya geldiğinizde kendinizi özgür hissediyorsunuz. Burada yaşayan köylüleri kıskanmamak elde değil. Temiz yayla havası, doğal güzelliği ile ayrılmak istemeyeceğiniz bir yer bence.
Sümela Manastırı
En çok görmek istediğimiz ama restorasyon nedeniyle ancak aşağıdan yani uzaktan görme durumunda kaldığımız Sümela Manastırı hakkında biraz bilgi verebilirim. Maçka ilçesi sınırlarında yer alan bu manastır 19.yüzyılda baskı ve zulümlerden kaçan Hristiyanlar’ın kaçış yeri olmuş. İlk olarak 395 yılında yapıldığı söylenen manastır yıllar içerisinde Hristiyanlar’ın inanç merkezine dönüşmüş. 2000 UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alıyor. Buraya çıkmadan önce bir şeyler yiyip içebilir. hediyelik eşyalar, yerel ürünler satın alabilirsiniz. 1 Temmuz 2021 tarihinde tekrar ziyarete açıldı.
Memiş Ağa Konağı
Sürmene ilçesinde yer alan konak dış görünümü ile görülmeye, günümüzde hem yerel organik ürünleri tadabileceğiniz, hem satın alabileceğiniz, hem de burada yemek yiyebileceğiniz bir yer. Burada organik bal, mıhlama peyniri (Kolot peyniri) gibi ürünler bulabilirsiniz.
Atatürk Köşkü
1890 yılında inşa edilmiş. Sahipleri o dönem orada yaşayan Rum bir aileymiş. Mübadele sırasında devlete intikal etmiş. Atatürk ili ziyaret ettiğinde bu köşkte misafir edilmiş. Atatürk burayı çok beğenmiş. Trabzon halkı burayı Atatürk’e hediye etmiş. Atatürk tüm mal varlığı Türk milletine bırakmaya bu köşkte karar vermiş. Öldükten sonra kardeşine geçen köşk, ondan satın alınıp daha sonra müzeye çevrilmiş.
Sürmene Bıçağı
Sürmene’ye özgü bu bıçakların tarihinin çok eski olduğu söylendi. Bu bıçaklar yapılırken çeliğe su verme işleminde balık yağı kullanılıyormuş. Bu işlem bıçağın keskinliğini arttırıyormuş. Buraya kadar gelip bıçak edinmemek olmazdı.
Trabzon Kalesi
Trabzon Merkezde Orta hisar mevkiinde yer alan kale Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. Denizden gelebilecek saldırılara karşı yapılmış.
Çay Üretim Fabrikaları
Of ilçesinde çay üretim fabrikalarından birini gezme fırsatımız da oldu. Çay üretim safhalarının anlatıldığı fabrika ziyaretimizde, satış bölümünden kuru çay da almıştık.
Akçaabat Köftesi
Akçaabat ilçesi deniz kenarında güzel bir ilçe. Köftesi meşhur. Gelip de yemeden gitmek olmazdı.
Trabzon Pidesi
Gezilerimizin en sevilen bölümlerinden biri de ‘’burada ne yenir? ‘’ acaba, oluyor. Trabzon’a gelirseniz buranın pidesini mutlaka yemelisiniz. Hem açık hem de kapalı Trabzon pidesi mutlaka tadılmalı.
Kuymak(Mıhlama)
Trabzon’da kuymak ( diğer adı mıhlama) yenilmeden gidilmemeli. Kuymak mısır unu, tereyağı ve özel peynir (kolot peyniri) ile yapılıyor. Bu geziden sonra benim mutfağımda da yerini aldı.
Atatürk Köşkü Müzesi'ni ziyaretimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı gününe denk geldi. Bu bizim için çok anlamlı bir ziyaret oldu.
Bence bunların hepsini daha da ilerleyen zamanlarda kitaba çevirin yeni bir" Evliya Çelebi'miz " olur kaleminize sağlık 👏