Amasra, ülkemizde gezmeyi görmeyi istediğim pek çok yerden, ilk sıralarda yer alıyordu diyebilirim. Beklentilerimi karşıladığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Son yıllarda Amasra’ ya artan ilginin somut halini ilçeye girişteki araba trafiğiyle yaşadık. Hiç abartmadan söylüyorum ki bir saate yakın genişçe bir alanda park yeri aramıştık. Bunu olumsuz algılamamak lazım. Çünkü, ilçeye girişteki güzellikleri görünce, bu ilginin ne kadar da yerinde olduğu ortadaydı.
Amasra, Batı Karadeniz’de Bartın iline bağlı bir ilçe. Burası aslında doğal güzelliklerinin yanı sıra antik bir şehir. Geçmişi M.Ö. 8500 yıllara kadar uzanıyormuş. Bu kıyı yerleşim yerini pek çok devlet, kendilerine yaşamak için seçmeseydi acaba, yine herkes tarafından bu haklı ilgiyi görebilir miydi? Bilmiyorum. İlçe, Cenova hakimiyetine girdikten sonra bir liman kenti olması nedeniyle ticaret merkezi haline gelmiş.
Osmanlıların ilçeyi hakimiyetlerine alması Fatih Sultan Mehmet döneminde olmuş. Fatih Sultan Mehmet fetihleri sırasında buraya geldiğinde ‘’Lala Lala, Çeşmi Cihan bu mu ola?’’ diyerek Amasra’nın güzelliğini vurgulamış, bu söz de o günden bugüne taşınmış, söylenir olmuş.
Amasra’ ya geldiğinizde ilk olarak yapacağınız , Kemere Köprüsünden geçerek , Amasra Kalesi'ne varmak olacaktır. Güzel fotoğraf karelerinin alındığı yüksekçe bir yere hevesle gidip fotoğraflarımızı çekmiştik. Kaleye çıkıp oradan kuşbakışı Amasra’yı seyredebilirsiniz. Orada tarihle iç içe yaşayan ilçe halkına ait evler, bir de cami bulunuyor.
Köprüde dikilip yüzünü kaleye verip, sağ tarafınıza doğru bakarsanız tavşan adasını görebilirsiniz. İsmini burada yaşayan tavşanlardan aldığı söylenir. Burada bir kilise ve manastır bulunuyor.
Büyük Liman Plajı, Direkli Kaya da yine görülmesi gereken yerlerden. Amasra’ da Kadınlar Pazarı,
Çekiciler Çarşısı da gezilecek yerler arasında. Çarşıda ağaç işçiliğiyle yapılmış hediyelik eşyalar, kadınların el emeği ürünleri, yöresel otlar, yiyeceklerin olduğu tezgahlardan alış veriş yapılabilir.
Lokum dükkanlarından çeşitli tat ve görünüşte lokumlardan hediyelik alınabilir,
ya da bizim yaptığımız gibi alıp, gezerken yiyebilirsiniz.
Amasra son yıllarda rahmetli sanatçı Barış Akarsu’ dan dolayı da gündeme gelir oldu. Adına bir heykel de dikilmiş. Sevenleri ziyaret edilebilir.
Amasra’ da konaklamak için çok sayıda otel, pansiyon mevcut. Biz yakın mesafe olan Bartın’ da bir otelde kalmayı tercih ettik. Hem daha ekonomik oldu, hem de orayı da gezip görme fırsatımız oldu.
Akşam yemeği için deniz kenarındaki restoranlardan birinde (Mustafa Amca’nın yeri en ünlü olanı) yer ayırtmadan yemek yemek mümkün değil. Girişte sıra olduğunu görünce şaşırdık. Oradaki yoğunluk bizi aynı sırada
olan diğer restoranlara yöneltti. Çünkü sıralı diğer restoranlarda da aynı manzara, benzer menülerin olduğunu öğrenmiştik.
Enfes lezzetler ile harika bir manzara eşliğinde yemeğimizi yemiştik. Burada tabii ki balık yemek gerek, ayrıca Amasra’ya özgü salata da menüde yerini alıyor.
Amasra çevre illerde yaşayanlar için plajlarıyla da yaz tatili için bir seçenek olmuş. Amasra , gece deniz kenarındaki satıcılarıyla, çay bahçeleri ve kafeleriyle keyifli bir sahil kenti görünümünde.
Ülkemiz yeni bir Evliya Çelebi kazandı dersek yeridir
Kaleminize sağlık 👏 👏