top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıgülençağlayan

Gondollar Şehri Venedik

Bu yıl tatilimizi İtalya’nın en güzel şehirlerinde yaptık. Gerçekten farklı yerler görmek, değişik kültürleri öğrenmek ve farklı insanlarla tanışıp seyahat etmek benim için bir tutku oldu. İtalya gezimize, dünya atlasında çizme görüntüsünde olan ülkenin yukarılarında olan Venedik’ten başladık. Venedik bir ada ve kanallar şehri.

Havaalanından ülkeye ayak bastıktan sonra, otobüsle teknelerin kalktığı limana varıyoruz. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla Venedik’e varılıyor. Yolculuğumuz esnasında adeta tarihin içinde kayboluyormuş gibi hissediyorsunuz. Şehre yaklaşırken etrafta sağlı sollu tarihi binalar bizi heyecanlandırıyor. Tekne kente yanaşınca masal diyarına ayak basıyoruz. Tablolarda çokça gördüğümüz o manzaranın içinde olmak gerçekten çok güzeldi.


Tarihte ilk karantina kelimesi buradan çıkmış. Venedik tarihte bir ticaret merkeziymiş. Geçmişte salgın hastalıklar insanlarda toplu ölümlere felaketlere yol açmış. Hastalıkların gemilerle yayıldığı fark edilince, gelen gemileri bekletmeye başlamışlar. Geçen süre boyunca hastalık gelişmezse ticarete izin veriyorlarmış. İşte bu süre hastalık için karantina süresi olarak adlandırılıyor.

İlk olarak kenti yürüyerek dolaşıp, kabaca mimarisi ve tarihi hakkında bilgi almıştık. Hepimiz heyecanla gondol gezisini merak ediyorduk. Bu sebeple istikamet tabiki de gondollar olmuştu.


Gondol gezisi

Bu gezi yaklaşık yarım saat süreyle, kanallar arasında gondolcu beyefendinin eşliğinde sürüyor. Tüm o kanallar arasında keyifli bir gezi yaparken şehri bu açıdan da görmüş oluyorsunuz.


San Marco Meydanı( Piazza San Marco)

Kente ayak bastığımızda ilk gördüğümüz yer merkezde yer alan bu meydan. Bu meydan çok canlı kalabalık bir yer. Canlı müzikleri duyup dans etmemek mümkün değil. Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri olarak söyleniyor ki bu övgüyü de gerçekten hak ediyor. Napolyon bu meydan için Avrupa’nın en iyi çizim odası diye tasvir etmiş.

Bu meydanda Venedik simgeleri arasında Ducale Sarayı, San Marco Bazilikası ve San Marco Çan Kulesi gibi önemli yapılar yer alıyor.


San Marco Bazilicası

Venedik simgelerinden olan bu bazilika meydanda altın sarısı rengiyle kendine hayran bırakıyor. Bu bazilikada Haçlı Seferleri sırasında İstanbul’dan getirilen dört bronz at heykelleri yer alıyor. Bu heykellerin benzerleri bazilikanın dışında da sergileniyor.


Dükler Sarayı (Palazzo Ducale)

Bu saray öncelikle mimarisiyle ilgi çekiyor. Uzun yıllar kentin yönetim merkezi olmuş.

Dükler Sarayı kendisiyle bağlantısız gibi görünen bazı yapıları da içeriyor. Örneğin sarayı hapishaneye bağlayan Ahlar Köprüsü bunlar arasında yer alıyor.


Ahlar Köprüsü

Mahkumlar, idam cezası alıp infaza götürülürken, bu köprüden geçişleri esnasında, durup son kez Venedik’e bakmalarına izin verilirmiş. Son bakış köprüsü diye de anılıyor.


Büyük Kanal(Canal Grande)

İsminden de anlaşılacağı gibi kanallar arasındaki en büyüğü. Gondol gezisi sırasında bu kanalda gezip, etrafı daha farklı bir açıdan görebiliyorsunuz. Aynı anda pek çok gondol kanalda gezi yaparken çok keyifli anlar yaşanıyor.


Rialto köprüsü

Bu köprünün yapımı 1500’lü yıllara uzanıyor. İlk olarak ahşaptan yapılan köprünün sonraları daha sağlam olması amacıyla taştan yapılmasına karar verilmiş. Köprünün mimari açıdan çok güzel olması dışında, üzerinde pek çok dükkan bulunmasıyla da özel bir köprü.




Aziz Mark’ın Çan Kulesi

San Marco Meydanının girişinde bazilikanın çaprazında, Dükler Sarayının tam karşısında yer alan bir çan kulesi. Kuleye çıkılıp etrafı kuşbakışı gözlemleyebiliyorsunuz.

Venedik’te ne yenir? diye soranlara İtalya’da ne yenirse denilebilir, tabiki spagetti, pizza ve balık ürünleri diyebilirim. Alışverişte hediyelik eşya olarak maskeler ve cam eşyalarının satıldığı dükkanlardan biblolar alınabilir.



9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

BARSELONA

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page